Blog Sayfasına Git

Daha Fazla Hareket Etmek İçin 8 Neden

hareket

Daha fazla hareket etmek için 8 neden

Yavaşlıyoruz! Daha az hareket ediyor, fiziksel olarak kendimizi konforlu uygulamaların rahatlığına bırakıyoruz. Tüm dünya olarak giderek daha hareketsiz bir yaşam formunu benimsiyor buna paralel olarak da şişmanlık ve şişmanlığın getirdiği çeşitli sağlık problemleriyle mücadele etmek zorunda kalıyoruz.

Merdivenler yerine asansörleri tercih ediyor, tencere yemeklerini fast food tipi beslenme için terk ediyor, markete gitmek yerine aplikasyonları kullanıyoruz. Hafta içi çalışırken bilgisayar başında olmaktan şikâyet ederken hafta sonu geldiğinde film/dizi ve oyun için yine kendimizi bilgisayarların başında buluyoruz. Günün sonunda ise ne kadar hareket ettiğimize baktığımızda çok az fiziksel aktivite sayabiliyoruz. Peki, ya hareket etmenin faydalarını yeterince biliyor muyuz?

Hangi yaşta olursanız olun fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak zinde kalmak ve iyi hissetme için günlük olarak hareketin yollarını tüm dünya olarak bulmamız şart! Şüphesiz ki daha sağlıklı olmak için sadece yoğun güç gerektiren sporlarla değil, günlük aktivite sıklığını artırıp kendimizi hareket etmeye edebilmeliyiz. Bu noktada evde olmayan sütü almak için markete gitmeye, yukarı çıkmak için asansörü değil merdiveni seçmeye, hafta sonunu temiz havada geçirmeye ne dersiniz? İşte, hareketi yaşamımızın bir parçası haline getirmek için 8 önemli neden!

Daha çok hareket, daha çok mutluluk

Gün içinde fiziksel aktivite oranının artması doğrudan psikolojik olarak katma değer sağlıyor. Öyle ki, hareket halinde olan vücut aktif olduğu süre boyunca daha fazla endorfin yani mutluluk hormonu salgılıyor.

Endorfin arttıkça kişi kendini çok daha enerjik, mutlu ve özgüvenli, stresle başa çıkabilecek daha güçlü ve daha az yorgun hissediyor. Bu da kişiyi daha fazla hareket etmeye teşvik ediyor. Sanırız, bu da hayatınızın en keyifli kısır döngüsü olabilir!

Kilo kontrolünün en etkili yolu

Diyet yapmak ya da çok az yemek, tek başına ideal kilonuza kavuşmanız için yetmez. Vücudun aldığı her besini enerjiye dönüştürebilmesi için harekete ihtiyacı vardır. Fiziksel aktivite kalori yakımını hızlandırarak hem kilo vermeyi hem de ideal kiloyu korumaya yardımcı olacak.

Sağlıklı bir cildin sırrı bu olabilir mi?

Evet olabilir! Eğer sağlıklı ve parlak bir cildin sadece pahalı cilt bakım kremlerinden geçtiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü hareket ettikçe vücuttaki kan akışı da artış gösterir. Bu durum cildin çok daha canlı ve parlak görünmesine katkı sağlar.

Postüründen şikâyet edenler burada mı?

Uzun saatler masa başında çalışıyor, yanlış pozisyonda hareket etmeksizin vakit geçirdiğimiz için duruş bozukluğu yaşıyoruz. Oysa hareket limitimizi artırıp fiziksel olarak daha aktif olduğumuzda kas ve kemiklerimiz de güçlendiği için bu, duruşumuza yansır. Vücudumuz hareket farkındalığı kazandıkça çok daha doğru bir postüre sahip olmak da mümkün hale gelir. Üstelik, doğru duruş boyunuzu da daha uzun gösterir.

Hastalıklara yakalanma riskini düşürün

Aktif bir yaşam biçimi doğrudan sağlığımızı etkilediğinden hastalıklara yakalanma riskini de ciddi oranda azaltır. Kas gücü ve vücut esnekliğini artıran fiziksel aktiviteler bu sayede kemik erimesinin görülme olasılığını düşürür. Kalp ve damar sistemini güçlendirmeye yardımcı olan hareketli yaşam aynı şekilde kalp hastalığı, yüksek tansiyon gibi hastalıkların gelişme ihtimalini azaltır. Metabolizmayı hızlandırarak insülin direncini düşüren fiziksel aktiviteler bu sayede kişilerin şeker hastalığına yakalanma olasılığını da aşağı seviyelere çeker.

Daha fazla enerjik hissetmek ister misiniz?

Modern çağın en büyük sorunlarından biri de kişilerin kendilerini sürekli yorgun hissetmeleri ve günlük rutinlerini yerine getirecek enerjiyi bile kendilerinde bulamamalarıdır. Bu sorunla baş etmek isteyenlerin çözümü ise daha çok hareket etmekten geçiyor.

Düzenli olarak yapılan aktivite kas gücünü büyük oranda artırır. Kardiyovasküler sistem daha iyi çalışabilmek içinse bedeninin dokularımıza oksijen ve besin maddesi iletmesi gerekir. Bu sayede kalp ve akciğerlerimiz daha verimli çalışırken enerji seviyemiz de aynı oranda artış gösterir.

Kaliteli bir uykunun sırrı hareket etmekte saklı

Akıllı telefonlar başta olmak üzere birçok uyaran uykuya dalmamızı zorlaştırırken düşük kalitede geçirilen bir gecenin sabahında uyanmak da epey zor oluyor. Günlük stres, yorgunluk, iş yükü, yarınki işlerin kaygısı derken kaliteli bir uyku, rüyalarda kalır.

Ancak bu durum, düzenli hareket edenler için geçerli değil. Çünkü hareket ettikçe vücut sıcaklığı artar tekrar normal seviyeye dönerken de kişi kendini rahatlamış ve uykuya hazır hisseder. Üstelik stres seviyesi de azaldığı için geceye uykuya geçme süresi de kısalır. Yani, uyku kalitesini artırmanın tam zamanı!

Egzersiz yapmanın tam zamanı değil mi?

Gün içinde hareketsiz kalan vücutta zamanla çeşitli ağrı ve sızılar meydana gelir. Özellikle de hareket seviyesi düşük kişilerin eklemlerinde sertleşmeler ve kaslarda zayıflık gözlemlenir.

Fiziksel aktivite ile yaşamını daha aktif bir şekilde sürdüren kişilerde ise eklemler yavaş yavaş yumuşamaya ve esnekliğini kazanmaya başlar. Hareket kabiliyeti geliştiği gibi ağrı ve sızılar da azalır. Ayrıca kaslar da güçlendiği için günlük rutinleri daha kolay yapabilecek düzeye gelirsiniz. O zaman başlangıç olarak günde sadece 30 dakika hareket etmeye ne dersiniz?