Kahvaltı Yapmak Gerçekten Gerekli Mi?

Kahvaltı yapmak gerçekten gerekli mi?

Bize neler neler öğretildi kahvaltı yapmak üzerine? Peki hiç düşündünüz mü, kahvaltı yapmanın sağlıklı bir başlangıç için zorunlu olmama ihtimalini? Hatırladığınız gibi uzun bir süre kahvaltı günün en önemli öğünü olarak kabul edildi ama bu, gerçekten doğru mu?

Bazılarımız gönüllü olarak güne kahvaltısız başlar, bazılarımız ise sabah kahvaltı etme ihtiyacı hisseder.  Ancak giderek artan sayıda uzman eskiden “günün en önemli öğünü” olarak kabul edilen kahvaltı öğününün atlanması gerektiğini tavsiye ediyor.

Kahvaltıyla ilgili bilinen efsaneleri sizler için yakından inceledik. Hem kahvaltı yapanlar hem de kahvaltı yapmayanlar için iyi haberler var! Kahvaltı yapmanın önemi gerçekten var mı, yoksa kahvaltı yapmamak başlı başına sağlıklı bir seçenek mi’ sorularını cevabı bu yazımızda…

“Kahvaltı günün en önemli öğünüdür” bir efsane mi?

‘Sabahları bir imparator gibi, öğleden sonra bir kral gibi ve akşamları bir yoksul gibi beslen’ gibi atasözlerini çoğumuz duymuşuzdur. Çoğu zaman bu atasözlerinin doğruluk payı olduğu unutulmamalı özellikle de o dönemin şartlarda… Çünkü bu bilgelik, insanların gün boyunca ağır fiziksel aktivitede bulunduğu bir zamandan geliyor. Örneğin o dönemde insanlar tarlalarda çalışırken sabah alınan kalorileri doğrudan tüketmişler. Böylece daha verimli çalışabilmişler.

Peki, günümüzde durumlar nasıl? Bilimsel çalışmalar uzun zamandır sabahları yemek yemenin sağlıklı olduğunu doğrulamıştır. Bununla birlikte daha yakından bakarsanız, araştırma çalışmalarının bir kısmının gıda endüstrisi tarafından finanse edildiğini görüyoruz.

Tabii ki, bireysel tercihlere ve yaşam tarzınıza sabah öğününün ne kadar önemli olduğu da bağlıdır. Örneğin akşamları az yiyor, sabahları gerçekten acıkıyorsanız o zaman kahvaltı sizin için daha önemlidir. Fiziksel bir iş yapıyorsanız veya işe uzun bir yoldan gidiyorsanız, kahvaltı da iyi bir fikirdir. Ülkemizde olduğu gibi akşam geç saatlerde yiyorsanız ve Türk mutfağının nimetlerinden fazlaca yararlanıyorsanız o zaman sabahları az yemek ya da hiç yememek mantıklı olabilir. Sabahları aç değilseniz, özellikle günün çoğunu oturarak ve çok az hareket ederek geçiriyorsanız kendinizi kesinlikle güne başlamak için kahvaltı yapmak konusunda zorlamanıza gerek yoktur.

Kahvaltıyı atlamak sizi şişmanlatır mı?

Aslında bu soruyla ilgilenen araştırmacılar her zaman farklı sonuçlara varıyor. Bazen kahvaltı yapmayanların kahvaltı yapanlara göre daha kilolu olduğu, bazen de tam tersi olduğu gözlemleniyor. Ancak unutulmamalıdır ki, kişinin vücut mekanizması her ne kadar milyarlarca insanla benzer olsa da aslında kendine özgüdür. Dolayısıyla beslenme de kişiselleştirilebilir doneler ve esnetilebilir kurallar içerir.  Özellikle de kahvaltının gerekliliği doğru beslenmemize ve bir bütün olarak yemeğimizin kalitesine bağlıdır. Kahvaltıyı atlarsanız, bunun yerine doğruca büfeye veya fırına gidip tatlı bir hamur işi satın alırsanız, kendinize bir iyilik yapmadığınız ortadadır. Öte yandan güne sağlıklı bir kahvaltıyla başlarsanız ve sağlıklı beslenmeye de dikkat ederseniz ideal kilonuza ulaşabilirsiniz.

“Kahvaltı yapmamak metabolizmayı felç eder” miti doğru mu?

Ne yazık ki, metabolizmayı canlandırmak için sabahları bir şeyler yemenin tavsiyesini hala çok sık duyuyoruz. Metabolizma uzmanları artık durumun böyle olmadığı konusunda hemfikir. Üstelik Sabah yanlış şeyi yersek, tam tersi bile olur. Tost, reçel veya tatlı müsli sadece boş kalori sağlamaz. Beyaz un ve şeker ayrıca kan şekeri seviyelerimizde kontrol edilemeyen iniş çıkışlara yol açar. Sonuç olarak bu tip gıdaları daha fazla canımız çeker ve yağ metabolizmasında azalma meydana gelir.

Bunun yerine aralıklı oruç çok daha mantıklıdır. 16 saatlik yemek molalarının sekiz saatlik yemek yeme evreleriyle dönüşümlü olduğu aralıklı oruç, sabahları bir yemek molasının ne kadar olumlu olabileceğini de gösteriyor. Her şeyden önce, aşırı kilolu veya tip 2 diyabetliler, ara vererek metabolizmalarını sağlıklı yollara geri döndürmekle kalmaz, aynı zamanda yağ metabolizmasını ve vücudun hücrelerdeki kendi onarım süreçlerini de uyarır.

Kahvaltı yapanlar daha mı iyi konsantre olur?

Genel görüş şudur; iyi bir kahvaltı yaparsanız daha iyi konsantre olabilirsiniz. Ancak burada da şunu ayırt etmek gerekir. Özetle;

• Kahvaltının türüne göre değişir. Araştırmalar, sabahları protein ve besin tüketenlerin, hazır yiyecekler yiyenlere göre öğle yemeğine kadar daha az hata yaptığını gösteriyor. Şekerli bir kahvaltıyla, insülin üretiminizi, kısa bir süre sonra kan şekeriniz düşecek şekilde artırırsınız. Bunun sonuçları konsantrasyon eksikliği ve aşermeli açlıktır.
• Alışkanlıklarınızı gözden geçirin. Sabah yemeği, özellikle kahvaltı etmeye alışmış olanlar için daha fazla odaklanmanızı sağlar. Sonuçta vücudumuz da zamanla alıştığımız yemek saatlerine uyum sağlar.
• İçmeyi unutmayın. Zihinsel performansımız sıvı alımına da bağlıdır. Bu yüzden içmeyi unutmayın.
• Çocuklar için durum farklıdır. Düzenli öğünler çocuklar için daha önemlidir. Araştırmalar, sağlıklı bir kahvaltı yapan çocukların okulda daha kolay öğrendiğini ve daha iyi notlar aldığını defalarca doğruluyor. Çünkü çocuklar büyüdükçe daha fazla enerji tüketirler. Bu noktada beynin iyi beslenmesi için enerji rezervlerinin daha hızlı yenilenmesi gerekir.

 Herkes için mükemmel diye bir şey yoktur!

Sağlıklı olmak için kahvaltı yapılması gerektiği pek çok kişinin zihninde yer edinmiş olsa da beslenme uzmanları artık buna ikna olmuş değil. Bu sadece ne tür bir kahvaltı yaptığınıza bağlı değildir, vücudunuzun ritmi ve alışkanlıkları da d hafife alınmaması gereken bir rol oynar.

Süt ürünleri, laktoz içermeyen veya vegan ürünlerle (örneğin soya, badem, yulaf veya pirinç sütü) kolayca değiştirilebilir. Tam tahıl veya beyaz un ürünlerine karşı intoleransı olan herkes, iyi stoklanmış fırınlarda veya sağlıklı gıda mağazalarında iyi alternatifler bulacaktır. Eğer kahvaltı yapmayı sevenlerdenseniz ve bu sizin için iyiyse dengeli ve sağlıklı bir kahvaltı için kendinize zaman ayırın. Vücudunuz size teşekkür edecek!

Güne iyi bir başlangıç ​​için lezzetli ipuçları

Kahvaltı yapmayı seviyor ve günün ilk öğününü olabildiğince sağlıklı yapmak mı istiyorsunuz? İşte size birkaç harika tavsiye…

 

• Kahvaltı smoothie’leri ve içecekler: Sabahları böbrek aktivitesini uyarmak için başlangıç ​​için ılık bir bardak su idealdir. Ayrıca ölçülü tüketilmeleri koşuluyla bir fincan kahve ve siyah çayda yanlış bir şey yoktur. Daha sağlıklı alternatifler yeşil çay veya şekersiz meyve veya bitki çaylarıdır. Dilerseniz taze sebze ve meyvelerden hazırlanmış bir kahvaltı smoothiesini karıştırarak işe götürebilir veya yanınıza alabilirsiniz.

 

• Enerji müsli & gecelik yulaf: Müsli sadece lezzetli olmakla kalmaz, aynı zamanda günün ilk birkaç saatinde size bol miktarda enerji sağlar. Temeli, ayçiçeği tohumu ve keten tohumu gibi lezzetli tohumlarla zenginleştirilmiş tahıllar, yulaf gevreği ile yapılan şekersiz bir müsli kahvaltınızı zenginleştirir. Müsliyi yoğurt (tercihen doğal yoğurt) veya bitki bazlı sütle karıştırın ve taze elma, armut, çilek, erik gibi meyvelerle buluşturun. Ceviz, fındık veya susamdan oluşan çeşitli kuruyemişleri de müsliyi zenginleştirir. Bu şekilde müsliniz size bitkisel protein, yüksek kaliteli karbonhidratlar, değerli lifler, vitaminler ve ikincil bitki maddeleri sağlar. Sabah vaktiniz kısıtlıysa müslinizi bir gece önceden hazırlayıp yulaf ezmesini su, yoğurt veya sütle karıştırabilirsiniz.

 

• Ev yapımı sebze ezmeleri: Ev yapımı, sebzeli doyurucu ekmekler, sağlıklı kahvaltı repertuarınızı artırmanın başka bir yoludur. En sevdiğiniz sebzeleri çiğ (örneğin domates, biber veya salatalık) veya pişmiş (kabak, kabak, tatlı patates vb.) püre haline getirir veya küp küp doğrayın. Daha sonra sebzelere kıvam kazandırmak için ezilmiş avokado ve biraz öğütülmüş keten tohumu ekleyin; deniz tuzu, biber, zeytinyağı, limon suyu, badem yağı ve taze otlar ile tatlandırın. Haşlanmış kavanozlarda saklanan bu sebze ezmeleri buzdolabında üç ila dört gün saklanacaktır. Hazırlaması kolay olduğu kadar lezzetlidir. Şimdiden afiyet olsun…