- 1 Yorgun bir günün suçlusu; yorgun uyanmak
- 1.1 Güne daha iyi başlamak, önceki gece başlar
- 1.2 Erteleme düğmesini unutun
- 1.3 Erteleme düğmesini kullanma alışkanlığından nasıl çıkılır?
- 1.4 Kedilerden ilham alın
- 1.5 Çok kısa değil, çok uzun da değil
- 1.6 Erken kalkmaktan korkmayın
- 1.7 Odanızı çok iyi havalandırın
- 1.8 Su size içeriden enerji verir
- 1.9 Doğru kahvaltıdan asla vazgeçmeyin
- 1.10 Sağlıklı bir temel olarak her sabah LaVita
Yorgun bir günün suçlusu; yorgun uyanmak
Gün boyu yorgun hissetmek yaşam kalitesini ciddi anlamda etkileyen önemli bir faktördür. Peki, gün boyu devam eden yorgunluğun suçlusunu merak ettiniz mi? Bazı insanlar sabahları yataktan zımba gibi kalkar ve güçlü bir enerji ile güne başlar. Bazı insanlar vardır ki, ne kadar uyursa uyusun günün başlangıcını yorgun bir ruh haliyle yaparlar.
Tabii ki, her insan farklıdır ve elbette aramızda baykuşlar (gece insanları) ve tarlakuşları (sabah insanları) vardır. Ama ne yazık ki günlük hayatımız bunu nadiren hesaba katar. Bu, genetik olarak geç saatlere kadar formda kalmaya ve sabah geç yatmaya programlanmış baykuşları sürekli dezavantajlı hale getirir. Ama bu durum bir kader değil ve bazı püf noktaları ile durumu tersine çevirmek mümkün. İşte, zinde uyanmanın ipuçları ile yorgunluğa meydan okuyun
Güne daha iyi başlamak, önceki gece başlar
Bugün saat 9’da yarın saat 1’de yatmak. Büyük ölçüde farklı uyku saatleri iç saatimizin dengesini bozar. Bu yüzden belli bir uyku ritmine alışmak ve mümkünse hafta sonları bile bozmamak önemlidir. Ne yazık ki, bu ipucu sadece vardiyalı çalışma yapmak zorunda olmayan kişiler tarafından uygulanabilir.
Erteleme düğmesini unutun
Sabahları beş dakika daha uyumamızı sağlayan çalar saatin düğmesi ve sonra beş dakika daha ve tekrar… Birçoğu için erteleme düğmesi vazgeçilmezdir, bazıları buna düpedüz bağımlıdır. Ama bu vücudumuza bir fayda sağlamaz çünkü telaşla kesintiye uğrayan beş dakikalık şekerlemelerle baş edemez. Sonuç olarak, depresyon gün boyunca yayılabilir.
Üstelik programlanmış ertelemenin başka bir dezavantajı daha var. Çalar saati uzağa itmek, kalkma isteksizliğini pekiştiriyor. Başka bir erteleme için sürekli kendimizle müzakere ediyoruz. Birincisi, bu biz daha kalkmadan olumsuz duygulara neden oluyor, ikincisi ise zamanın tükenmesi ve kendimizi gereksiz yere strese sokma riskini artırır.
Erteleme düğmesini kullanma alışkanlığından nasıl çıkılır?
Çalar saatinizi genellikle kalktığınız saate, yani mümkün olduğunca geç saate ayarlayın. Ardından çalar saati, yatak odasının diğer tarafına getirin, çaldığında yataktan kalkmanız gerektiğinden emin olun. Son bir adım olarak, uykuya dalmadan önce, pozitif düşünceyle ve ilk çalışta sevinçle kalkmaya karar verin. Unutmayın; yatmadan önce akılda kalan son düşünce, uyanmadan önce akılda kalan ilk düşüncedir.
Kedilerden ilham alın
Aşağıdaki yöntem size rüyalar ülkesinden sabaha biraz daha yumuşak bir geçiş sağlar. Çalar saatinizi iki dakika arayla iki alarm saatine ayarlayın. Ancak iki dakikalık molayı ertelemeye devam etmek için değil, uyanmak için kullanın. Ayak parmaklarınızı oynatın, ayaklarınızı ve ellerinizi hareket ettirin ve ardından iyice gerin. Köpeklerden ve kedilerden çok şey öğrenebilirsiniz. Her uykudan sonra içgüdüsel olarak esner, gerilirler, bu da onları daha hızlı zıplamaya hazır hale getirir. Kaslar ve beyin kanla daha iyi beslenir ve otomatik olarak daha uyanık olursunuz.
Çok kısa değil, çok uzun da değil
Sadece az uyumak değil, çok uyumak da sizi yorar. Düzenli olarak sekiz saatten fazla uyuyan biri, “sadece” yedi saat uyuyan biri kadar zinde hisseder. Öte yandan, aşırı uzun uyku, artan obezite riski, artan kolesterol seviyeleri ve dolayısıyla daha yüksek kardiyovasküler hastalık riski taşır.
Erken kalkmaktan korkmayın
Kalkmadan evden düzenli olarak ayrılmaya kadar geçen süre sizin için çok mu kısa? O zaman kendinize bir iyilik yapın ve her zaman on dakika erken kalkın. Birkaç dakika daha sabahları acele etmenin bir kısmını alır. Yarım saat erken kalkın ve sağlıklı bir kahvaltı için hala vakit yaratın. Böylece günün geri kalanında stres seviyenizi azaltabilirsiniz.
Odanızı çok iyi havalandırın
Pencere kapalı uyuyan herkes sabahları yatak odasındaki kapalı havayı bilir. Sabahları biraz temiz hava alın, vücudunuza uyanmak ve güne başlamak için ihtiyaç duyduğu oksijeni verin. Bunun için beş dakika boyunca tüm pencereleri açmak iyi hissetmenizi sağlayacak ve daha iyi bir güne başlangıç yapmanız konusunda size yardımcı olacaktır.
Su size içeriden enerji verir
Uyurken vücudumuz bir litreye kadar sıvı kaybeder. Sabahları metabolizmayı, sindirimi ve böbrek aktivitesini uyarmak için uyandıktan sonra hatta hemen sonra ılık bir bardak su idealdir. Ekstra enerji artışı için suya bir tutam elma sirkesi ve bir çay kaşığı bal ekleyin
Doğru kahvaltıdan asla vazgeçmeyin
Kahvaltı ile güne zinde başlamak için vücuttaki boş enerji depolarını doldurmak önemlidir. Özellikle sabahları karbonhidrat depoları boştur. Onları şekerli tahıllarla doldurmak yerine kahvaltı masasında sağlıklı alternatifler olmalı.
Sağlıklı bir temel olarak her sabah LaVita
Sabahları vücuda tüm önemli vitaminleri ve eser elementleri sağlamak, başarılı bir gün için en iyi temeldir. LaVita ile bu özellikle kolay ve lezzetlidir. Birçok kişi, kahvaltıda meyve suyu olarak suyla karıştırılmış bir çorba kaşığı LaVita içer. Buna ek olarak yoğurt, ayran veya müsli ile karıştırılmış LaVita da oldukça lezzetli ve sağlıklı bir başlangıç olabilir.
LaVita’daki C vitamini, B2, B12 ve B6 gibi vitaminler yorgunluğun azaltılmasına yardımcı olur. Demir, selenyum ve çinko bağışıklık sistemini destekler ve biotin, folik asit ve niasin sağlıklı bir bedene katkıda bulunur. Bir bardak LaVita’yı güne iyi bir başlangıç için sabah ritüeliniz haline getirin.