Sezgisel beslenme ile doğru yolu bulmak
Canınız ne istiyorsa onu yiyin üstelik kurallar ve yasaklar olmadan… Mutlaka etrafınızda şahit olmuşsunuzdur; bazı insanlar istediklerini yiyip kilolarını koruyabiliyor. Bu insanların ortak özelliği ise sezgisel olarak doğru yemeleri…
Peki nedir bu, sezgisel beslenme? Herkes kendi doğal tokluk hissine yeniden güvenmeyi öğrenebilir mi? Bu yeteneğin arkasındaki sır? İşte sezgisel yeme ile hayatınıza doğru yön vermenin ipuçları…
Basitçe her şeyi doğru yapın!
Vücudunun talep ettiği kadar yemekten zevk alabilir ve yine de kendini iyi hissettiren kilona ulaşabilirsin. Kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyor değil mi? Hem de çuçluluk duygusu olmadan, açlık olmadan, kısıtlamalar veya diyetler olmadan… Sezgisel yemenin amacı budur. Vücudun verdiği açlık ve tokluk sinyalleri ile yemek yeme sürecine doğal bir akış kazandırmak.
Temel prensipleri ele aldığımızda öncelikli ilke çok basittir; sosyal medyada dayatılan reklamlar, alışkanlıklar ve istekler tarafından yönlendirilmeden doğal beslenme alışkanlıklarına geri dönmenin yolunu bulmak! Ama “içgüdülerimize” güvenip onları takip etmeliyiz.
Diyetleri ve yasakları unutun
İster paleo diyeti ister düşük karbonhidratlı ister düşük yağlı… Öncelikle tüm diyetleri aklınızdan çıkarın. Diyetler her zaman belirli yiyeceklerden kaçınmayı ve diğerlerini tercih etmeyi amaçlar. Bu hem bedende hem de zihinde bir dengesizliğe yol açar. Sonuç genellikle yasak olanın özellikle baştan çıkarıcı hale gelmesidir.
Yiyecek istekleri özellikle diyetler sırasında veya sonrasında yaygındır. Tüm diyetlerin vaat ettiği hızlı kilo verme başarısı ne sağlıklı ne de kalıcıdır. Çok sayıda çalışma bunu doğrulamaktadır. İşte bu yüzden diyet zihniyetini bir kenara bırakın ve vücudunuzun doğal yolunu bulmasına zaman tanıyın. Evet, yeni alışkanlıklar kazanmak zordur, kimi zaman ihtiyacınız kadar yemek yerine fazlasına gittiğiniz olabilir ancak zamam bu yeme davranışlarını kazanmada cömerttir. Beklemek ve sabırlı olmakta ise büyük fayda var.
Acıktığınızda yiyin
Kilo vermek istiyorsanız, genellikle açlığınıza dayanmaya çalışırsınız ve hatta belki bir öğün atlarsınız. Ama bu yanlış yol! Vücudunuz ne kadar uzun süre aç kalırsa, kontrolünü kaybetme riski o kadar artar. Bir sonraki öğün zamanı geldiğinde tüketilecek besinlerin çok büyük, çok yağlı ve sağlıksız olma olasılığı yüksektir.
Bunun yerine, vücudunuza sezgisel olarak dikkat edin. Mideniz gurulduyor mu? O halde şimdi küçük bir öğün veya sağlıklı bir atıştırmalık için doğru zaman. Unutmayın yeme bozuklukları genellikle yanlış diyet yönlendirmeleri sebebiyle yaşanıyor o yüzden acıktığınızda yiyin ama size iyi gelen besinleri seçin.
Yavaş yiyin
Sadece yemek yemeye vakit ayıranlar vücutlarının sinyallerine dikkat edebilirler. Sağlıklı tokluk hissi genellikle ancak 20 dakika sonra ortaya çıkar. Çok hızlı yerseniz, vücudunuzun gerçekten doyduğu anı kaçırırsınız. Dolgunluk ve yorgunluk hissi genellikle sonucudur. Yavaş yemek yemekte zorlanıyor musunuz? Bu basit ipucu size yardımcı olacak!
Yemek bir ödül ya da rahatlık olmamalıdır
Çocukken genellikle tatlılar veya diğer lezzetler ile ödüllendirilenler, özellikle yetişkin olduklarında duygularını yiyeceklerle telafi etme riski altındadır. Başarılar daha sonra en sevdiğiniz yağlı yemekle ödüllendirilir, çikolata ile uyuşmuş yalnızlık ve fast food ile hayal kırıklıklarını ortadan kaldırır. Ancak bu sadece duygusal yeme bozukluğu tablosunu ortaya çıkarır. Yemek yemeye kırık bir kalp ya da başarının ödülü olmasın.
Doyduğunuzda durun
“Tabağını bitir!” Çocuklar bu cümleyi erken yaşlardan itibaren tekrar tekrar duyarlar. Sezgisel olarak yemek yemeyi unutmamızın bir nedeni de budur. Çocuklar hala bedenlerinin “Yeter artık!” diyen sinyallerine dikkat ederler. Sağlığınız ve rahat kilonuz için bu dogmayı bir kez ve herkes için denize atın. Doyduğunuzda durun ve tabağınızı bitirmek için kendinizi zorlamayın.