Bugünün dünyasında sağlıklı beslenmek mümkün mü?
Raflar dolup taşarken, bedenlerimizin hâlâ eksik hissetmesi tesadüf değil. Görünüşte zengin ama içerik olarak yetersiz bir beslenme alışkanlığı, uzun vadede hem enerjimizi hem de direncimizi tüketiyor. Oysa küçük ama etkili değişimlerle bedenin doğal dengesini geri kazanmak mümkün. Bu yazıda, sağlıklı beslenmenin yeni nesil ilkelerini LaVita’nın rehberliğiyle keşfedeceksiniz.
Gerçek Gıda, Gerçek Besin Değeri
Market raflarında gördüğümüz birçok gıda ürünü, aslında fazla işlenmiş içerikleriyle bedenimizi doyururken hücrelerimizi besleyemiyor. Uzmanlara göre, günümüzde insanların çoğu kalori fazlası yaşarken aynı zamanda mikro besin eksikliği de çekiyor. Yani yemek yiyoruz ama hücrelerimiz hâlâ aç.
Peki neden?
Günlük koşturmacanın ortasında sıkça tercih edilen işlenmiş ürünler (beyaz unlu gıdalar, hazır atıştırmalıklar, şekerli içecekler), vitamin ve mineral açısından son derece yetersiz. Buna karşılık sebze, meyve, baklagil gibi doğal gıdalar hâlâ sofralarımızda hak ettiği yeri bulamıyor.
Tabağını Yeniden Düşün: LaVita’nın 7 Beslenme İlkesi
1. Renklerin Gücünü Kullan
Tabağınızda ne kadar çok doğal renk varsa, o kadar çok mikro besin alırsınız. Turuncu havuç, mor lahana, kırmızı pancar ve yeşil ıspanak farklı vitaminler ve ikincil bitkisel maddeler açısından zengindir.
2. Kısa Mesafe, Taze Ürün
Yerel üreticilerden gelen sebze ve meyveler, tazeliğiyle vitamin değerini daha iyi korur. Bu gıdalar ayrıca mevsimine uygun yetiştiği için sindirimi de daha kolaydır.
3. Bitkisel Odaklı Beslenme
Sebzeler, tam tahıllar, kuruyemişler ve baklagiller hem lif hem de mikro besin açısından zengin kaynaklardır. Et tüketimini azaltıp bu kaynaklara yönelmek, hücresel yenilenmeyi destekler.
4. Mikro Besin Takviyesi Bir Temel Olabilir
Modern yaşam tarzı (stres, ilaç kullanımı, düzensiz beslenme) vücudun mikro besin ihtiyacını artırabilir. Bu noktada, bilimsel formülasyonlarla hazırlanmış bir mikro besin konsantresi, günlük ihtiyaçların pratik şekilde karşılanmasına destek sağlar.
5. Bağırsaklara Dinlenme Zamanı Tanıyın
Sağlıklı bağırsak, sağlıklı bağışıklığın temelidir. Öğün aralarında en az 3 saatlik aralık bırakmak, sindirim sisteminin dinlenmesini ve iyileşmesini destekler.
6. Tam Gıda Tercih Edin
Tüm olarak tüketilen gıdalar, daha çok besin öğesi içerir. Örneğin, bir muz dilimi tatlandırılmış muz aromalı bir bar’dan çok daha değerlidir.
7. Su, En Temel Besindir
Günde 1,5–2 litre su tüketmek, hücrelerin sağlıklı çalışması ve toksinlerin atılması için şart. Çay veya şekersiz bitki çaylarıyla desteklenebilir.
Mikro Besinlere Neden İhtiyacımız var?
Modern tarım uygulamaları nedeniyle bugün soframıza gelen sebze ve meyveler geçmişe göre daha az besin içeriyor. Hızlı büyütülen, raf ömrü uzatılan ürünler, görünüşte taze olsa da içerik olarak fakir kalabiliyor. Üstelik hazır gıdalardaki katkı maddeleri ve şekerli içecekler, vücudun bu mikro besinleri kullanma yetisini de düşürebiliyor.
Bu noktada bilim destekli mikro besin konsantreleri, eksiklikleri tamamlamak için önemli bir destek sağlayabilir. Ancak bu takviyelerin bir öğünün yerine geçmeyeceği ve dengeli bir beslenmeyi desteklemek amacıyla kullanılmaları gerektiği unutulmamalıdır.

