Yüz Yogası Yaparken Neden Duygulanıyoruz?

Yüz Yogası Yaparken Neden Duygulanıyoruz?

Aynanın karşısına geçip yüz yogası yapmaya başladığımızda amacımız genellikle daha sıkı bir cilt, belirgin konturlar ya da genç bir görünüm olur.
Ama zamanla bazı kullanıcılar çok daha farklı bir deneyimle karşılaşıyor:
→ Boğazda düğüm,
→ Gözlerde yaş,
→ Hafif bir iç ürperti…

Yüz yogası sırasında duygulanmak yalnızca “aşırı hassas” olmakla açıklanabilecek bir şey değil.
Bu yazıda, bu deneyimin arkasındaki sinir sistemi, mikronutrient dengesi ve yüz kaslarının taşıdığı duygusal hafıza gibi unsurları detaylıca ele alıyoruz.

1. Yüz Kaslarımız Sadece Mimik İçin Değil

Yüzümüzde yaklaşık 43 farklı kas bulunur ve bu kasların bir kısmı doğrudan duygularımızla bağlantılıdır.
Örneğin:

• Kaş arası kası: konsantrasyon, öfke, stres
• Çene kasları: bastırılmış ifade, sıkılmışlık hissi
• Göz çevresi: yorgunluk, özlem, duygusal yoğunluk

Yüz yogasıyla bu kasları esnettiğimizde, yalnızca fiziksel bir hareket yapmış olmayız. Aynı zamanda yıllardır taşıdığımız bir duygusal yükü de harekete geçirebiliriz.

2. Fasya Belleği: Kaslarda Duygular Birikir mi?

Fasya, kasları çevreleyen ve tüm vücudu saran ince bağ dokusudur.
Son yıllarda yapılan bazı nörofizyolojik çalışmalar, fasyanın yalnızca bir yapı değil, aynı zamanda “duyusal hafıza alanı” olduğunu gösteriyor.
Bu şu anlama gelir:
→ Stresli bir dönem,
→ Uzun süreli bastırılmış bir duygu,
→ Geçmişte yaşanmış bir korku,
→ Veya ifade edilemeyen bir düşünce…
Yüz kaslarında birikmiş olabilir.

Yüz yogası, bu fasyal belleğe ulaşmanın en kolay yollarından biri olabilir.

3. Vagus Siniri Etkisi: Gevşemek Gözyaşı Getirebilir

Bazı yüz yogası teknikleri özellikle boyun önü, çene altı ve kulak çevresi gibi alanlara odaklanır.
Bu bölgeler, vagus sinirinin geçtiği güzergâhlardır.
Vagus siniri:

• Kalp atışını düzenler
• Solunumu yavaşlatır
• Sindirim sistemini rahatlatır
• Parasempatik sinir sistemini (gevşeme sistemi) aktive eder

Yani bu sinir uyarıldığında, fiziksel olarak rahatlarız ama bu rahatlama çoğu zaman duygusal açılım da getirir. Gözlerin dolması, iç geçirme, rahatlamış bir yorgunluk gibi tepkiler çok doğaldır.

4. Bu Deneyimi Desteklemek İçin Mikro Denge Gerekebilir

Gevşemek, sadece kaslarla ilgili değildir.
Sinir sisteminin bu gevşemeye direnç göstermemesi gerekir.
Bu da ancak mikronutrient dengesi sağlandığında mümkün olur.

Özellikle:

• Magnezyum: kas gevşemesi ve sinir sistemi dengelemesi
• B6 ve B12: duygu regülasyonu ve serotonin üretimi
• Çinko: duygu geçişleri ve beyin kimyasına katkı
• Folik asit: ruh hâli stabilizasyonu

Eksiklik durumunda, yüz yogasının açığa çıkardığı “duygu” sistem tarafından tolere edilemez hâle gelir. Aşırı ağlama, iç huzursuzluğu, ani enerjisizlik gibi durumlar görülebilir.

5. LaVita: Yüz Yogası Rutinine İçsel Destek

LaVita, sabah rutininize kolayca ekleyebileceğiniz sıvı formda bir mikro besin konsantresidir.
– Günde 10 ml (yaklaşık bir yemek kaşığı)
– 90 ml su ile karıştırılarak sabah aç karnına içilir
– Yapay katkı, şeker, tatlandırıcı içermez
– Almanya’da üretilir, Tarım ve Orman Bakanlığı denetimiyle Türkiye’de satışa sunulur

Yüz yogası + LaVita, yalnızca yüz kaslarını değil, tüm sistemi içeriden destekleyerek dengede tutabilir.

Sonuç: Yüz Yogası ile Sadece Cilt Değil, Duygular da Açılır

Yüz yogası yaparken duygulanmak bir zayıflık değil; bedensel farkındalığın derinleşmesidir.
Aynada yüzünüzle ilgilenirken, yıllardır görmediğiniz bazı hisler de görünür hâle gelir.
Bunlarla kalabilmek için sadece esnemeye değil, içeriden güçlenmeye de ihtiyacınız vardır.

Ve belki de bu yüzden, yüz yogası yaparken dolan gözler… iyileşmenin başlangıcıdır.